Antikor Testleri ne ise yarar?

Antikor testleri ne işe yarıyor?

BİR: Antikor testleri bir virüse karşı toplumun ne kadarının bağışık olduğunu göstermesi bakımından çok önemlidir. Bu oran yüzde 60 ve üzerinde ise “toplum bağışıklığı” yeteri kadar yükselmiş demektir. Toplum bağışıklığı hastalık geçirmek dışında “aşılama” ile de mümkün olabilir ama bu aşamada elimizde kovide karşı bir aşı olmadığı gibi bir seneden önce de tüm dünyada uygulanabilir bir aşı geliştirmek mümkün görünmemektedir.

İKİ: Enfeksiyondan sonra ortaya çıkan antikor seviyeleri herkeste farklıdır, bazıları hastalığı atlatmış olsa bile antikor seviyeleri çok az hatta sıfır da olabilir. Koronavirüs enfeksiyonu geçiren 175 hasta üzerinde yapılan çalışmada antikor seviyeleri yüzde 70’ de yüksek, yüzde 25’ de düşük seviyelerde bulunurken, yüzde 5 hastada hiç tespit edilmemiştir.

ÜÇ: Bir koronavirüs türüne karşı gelişen antikorlar başka bir türe karşı tam koruma sağlamayabilir veya kısmı koruma olabilir.

Antikorlar erişkinlerde çocuklara göre daha yüksek seviyede oluşur; bunda enfeksiyonun erişkinlerde genel olarak daha şiddetli geçirilmesinin de tesiri olabilir.

DÖRT: Kovid virüsüne karşı oluşan antikorların kanda ne kadar süre kalacağı bugünden belli değildir ama tahminler bunun bir seneden az olmayacağı yönündedir.

Bu süre, soğuk algınlığına yol açan koronavirüsler için birkaç sene, SARS virüsleri için 2 sene ve MERS virüsleri için 3 sene kadardır. Zaman ilerledikçe antikor seviyeleri düşmeye koruyuculuk azalmaya başlar.

Ben bu sürenin daha uzun olacağını, en azından birkaç sene olabileceğini düşünüyorum.

BEŞ: Bir koronavirüs ile şiddetli enfeksiyon geçirenlerde gelişen bağışıklık hafif hastalık geçirenlere göre daha fazladır. Kovidi asemptomatik geçirenlerde antikor seviyelerinin yüksekliğinin ne kadar olacağı şimdiden belli değildir.

To End the Pandemic, Give Universal Testing the Green Light | WIRED

ALTI: Nadir de olsa reenfeksiyon vakaları bildirilmiştir. Bu gerçek olabileceği gibi enfeksiyon geçici olarak azalmış ve daha sonra yeniden ortaya çıkmış olabilir (reaktivasyon). Reenfeksiyon ve reaktivasyonun kesin ayırımı her iki dönemde virüsün gen sekanslarının farklı olup olmadığına göre yapılabilir. Bu vakaların bulaştırıcılıktaki önemi de bilinmemektedir.

YEDİ: Antikor testlerinin bazısı (lateral flow asssays) sadece antikor varlığını veya yokluğunu gösterirken (bunlar çabuk netice veren, ucuz ve yapılması kolay testlerdir) bazıları (ELİSA) ise miktar bilgisi de verirler. Bir de laboratuarda yapılabilen 3-5 günde sonuç veren nötralizasyon analizleri vardır.

Testlerin ne oranda spesifik (özgül) ve sensitif (duyarlı) oldukları da çok mühimdir.

Test yeteri kadar spesifik değilse, ölçülen antikorlarının ne kadarının kovidden ne kadarının önceki koronavirüs enfeksiyonlarından olduğunu bilmek mümkün olmaz.

Test yeteri kadar duyarlı değilse gelişen antikorları tam olarak ölçemeyebilir.

SEKİZ: Enfeksiyon geçirmiş ve sürüntü testleri (PCR) negatifleşmiş kişilerde antikorlar yeteri kadar yüksekse bu o kimsenin koronavirüsle karşılaşsa bile "pratik olarak" hasta olmayacağı manasına gelir. Bu seviyenin ne olduğu şu aşamada tam olarak belli değildir.

Almanya ve İngiltere gibi bazı ülkeler yeteri kadar yüksek antikora sahip olanlara “bağışıklık pasaportu” vermeyi düşünüyorlar.

Yanlış pozitif testler yani bir kişide antikor olmadığı halde antikor varmış gibi bir durum, o kişiye yanlış bir emniyet duygusu verir.

Bir kişide antikorlar yeteri kadar artmış olduğu halde sürüntü testleri pozitif ise bunun canlı virüs olup olmadığı, üreyip üremediği, başkalarını enfekte edip edemeyeceği kesin olarak bilinemez.

DOKUZ: Koronavirüslere karşı gelişen bağışıklık bazı durumlarda bir enfeksiyonu önleyeceğine veya hafif geçmesini sağlayacağına aksine şiddetlendirebilir. Deng hummasında bir virüs türüne karşı yapılan aşının bir diğer deng virüsünün yaptığı enfeksiyonun daha şiddetli olmasına yol açabildiği gibi.

ON: Enfeksiyonu geçiren hastalarda gelişen antikorlar bir başka hastada "tedavi amacıyla" da kullanılabilir (plazma tedavisi). Bu antikorlar onları hastalığın yapacağı tahribattan korur ama etkileri kalıcı değildir, belli bir zaman sonra kaybolur. Bu kimseler bağışıklık geliştiremedikleri için tekrar enfekte olabilirler.