Hilterapi (Lazer Tedavisi) Nedir?


Hilterapi (Lazer Tedavisi) Nedir?




Hilterapi (lazer tedavisi) ve yüksek yoğunluklu lazerin tam olarak ne olduğu, kas ve doku sorunu yaşayan pek çok kişi tarafından merak edilmektedir. Hilt, ‘’high intensity laser therapy’’ adıyla bilinen yüksek yoğunluklu bir lazerdir. 2002 yılında FDA tarafından onay alan Hilt, dünyadaki modern tıp merkezlerinde ve hastanelerde gitgide popüler olmakla birlikte güvenle de kullanılmaktadır. Hilt, uygulanan vücut bölgesindeki dokuların derin bölgelerine nüfuz edip ulaşarak, ilgili bölgedeki kan dolaşımını artırıp ödemi azaltır. Ayrıca o bölgenin iyileşmesini sağlayan hücreleri aktif hale getirerek hasar görmüş, yıpranmış ya da travmaya uğramış dokuyu tamir etmektedir. Yüksek yoğunluklu lazer tedavisi (Hilt) dolaşımı artırıp, iyileşmeyi hızlandıran özelliği sayesinde ilgili bölgedeki ağrıyı ya da hasar görmüş dokuyu çok belirgin bir şekilde ortadan kaldırmaktadır.


Tamamen zararsız ve ağrısız olan bu tedavi yöntemi esnasında hasta, hiltin uygulandığı ilgili ağrı ya da hasar bölgesinde hafif bir şekilde ısı artışı hissedebilir. Bu etkili tedavi yöntemi, özellikle de hastaların günlük rutinini olumsuz etkileyen akut-kronik adı verilen ağrılara yönelik olarak tasarlanmıştır. Sırt, bel ve boyun ağrıları başta olmak üzere kas romatizması (fibromiyalji), boyun ve bel fıtıkları, kas-tendon yaralanmaları, tetik nokta ağrıları, diz ve kalça kireçlenmeleri, tenisçi ve golfçu dirseği, sinir sıkışmaları, omurga rahatsızları ve eklem hastalıkları gibi sıkça görülebilen rahatsızlıkları tedavi etmektedir. Ayrıca hilterapi sadece basit bir ağrı tedavisi değildir. Ağrının yanında ağrıya sebep olan ana problem kaynağını da gideren etkili bir tedavi yöntemidir.




Hilterapi Faydaları Nelerdir?




Hilterapi, birçok tedavi yöntemi ile iyileşmesi mümkün olmayan kas yapılarını ve dokularını yüksek yoğunluklu lazer yöntemi ile tekrardan hayata döndürür. Bununla beraber bu yöntem sayesinde, diğer terapi yöntemlerinin iyileştirmede yetersiz olduğu patolojiler tedavi edilebilmektedir. Tedavinin başlangıcından itibaren ilgili bölgelerdeki ağrılarda %60 oranında azalma olmaktadır ve hastanın kısa sürede vücut fonksiyonları tekrardan eski haline getirilip tekrardan günlük yaşantısına dönmesi sağlanmaktadır.




Hilterapi Nasıl Etki Eder?




Yüksek yoğunluklu lazer (HILT) vadettiği etkilerini analjezik, antiinflamatuvar ve antiödemik mekanizmaları yardımıyla fototermal, fotokimyasal ve fotomekanik olmak üzere 3 şekilde gösterip gerçekleştirmektedir. Fototermal etki ile beraber derinlerde bulunan dokuları ısıtarak kaslarda gevşeme sağlamaktadır. Ayrıca fotokimyasal etki ile vücutta bulunan iyileştiren hücrelerin salgıladığı kimyasal mediatör’ün salınımını artırmaktadır. Fotomekanik etkisiyle de patolojiye sebebiyet veren bütün bariyerleri geçerek derinlerde bulunan dokulara ulaşmaktadır. Bütün bunların neticesinde hilterapi;




  • Sinir hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olup beyinle olan iletişimlerini geliştirir. 
  • Liflerin daha fazla harekete izin vermesi ve uzatılabilmesi için skar dokusunu yumuşatır.
  • Ödem ve ağrıyı giderir.
  • Kan damarlarında genişleme yaratarak o bölgede bulunan toksinlerin oradan uzaklaşmasını sağlar.
  • İyileştiren hücreleri uyarır.




Kronik ağrı hafızasını sıfırlamak ya da değiştirmek suretiyle iç organlarda derinlemesine yol alır ve böylece ilgili bölgenin ağrı hissi bastırılmış olur.




Hilterapi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?




Hilterapi bilindiği üzere en çok bel ve boyun fıtığı, topuk dikeni, kas ağrısı ve romatizması, eklem ağrıları ve bağ doku zorlanmaları gibi rahatsızlıklara iyi gelmektedir. Tüm bunlara ek olarak ayrıca;




Hilterapi bilindiği üzere en çok bel ve boyun fıtığı, topuk dikeni, kas ağrısı ve romatizması, eklem ağrıları ve bağ doku zorlanmaları gibi rahatsızlıklara iyi gelmektedir. Tüm bunlara ek olarak ayrıca;




  • Osteoartrit,
  • Yumuşak doku romatizmaları,
  • Romatoid artrit,
  • Yanık iyileşmesi,
  • Dekübitis ülseri,
  • KTS (Karpal Tünel Sendromu),
  • Tendinit ve bursitler,
  • Spor yaralanmaları,
  • Radikülopati ve diskopatiler,
  • Kronik osteomyelit,
  • Diyabetik nöropati,
  • Epikondilit,
  • Diş hastalıkları,
  • Trigeminal nevralji,
  • Postherpetik nevraljiler,
  • Sjögren sendromu,
  • Kırıklarda kemik oluşumu,
  • Skar tedavilerinde de sıkça kullanılmaktadır.