Stres Üriner İnkontinans Rehabilitasyonu


Stres Üriner İnkontinans Rehabilitasyonunda Biofeedback ve Pelvik Taban Kas Egzersizlerinin Kısa Dönem Etkinliği


 


Buket AKSAÇ*, Semih AKI*, Ayşe KARAN*, Nurten ESKİYURT*, Önay YALÇIN**, Mete IŞIKOĞLU**


 


ÖZET: Bu çalışmada gerçek stres üriner inkontinans (SÜİ) rehabilitasyonunda, pelvik taban kas (PTK) egzersizlerinin etkinliğini değerlendirmeyi ve PTK egzersizlerini öğretmede kullanılan dijital palpasyon ve biofeedback yöntemlerinin karşılaştırılmasını amaçladık.


Çalışma ürodinamik olarak SÜİ tanısı alan 50 hasta ile yapıldı. Çalışma 3 gruptan oluşan randomize, kontrollü, prospektif, klinik çalışma idi. Bütün hastalar hormon replasman tedavisi alıyordu. Yirmi kişiden oluşan 1. gruba dijital palpasyon yöntemiyle PTK egzersiz eğitimi verilip bu egzersizleri ev programı şeklinde yapmaları istendi. Bu grupta yer alan hastalar, 8 hafta boyunca haftada bir kliniğe çağrılarak takip edildi. Yirmi kişiden oluşan 2. gruba, 8 hafta boyunca haftada 3 gün 20 dakika süreyle biofeedback yöntemi ile PTK egzersiz eğitimi verildi. On kişilik 3. gruba ise herhangi bir egzersiz programı verilmedi. Programa alınan tüm hastalar tedavi öncesi ve tedavi sonrası 8. haftada uygulanan ped testi, perinometre, dijital palpasyonla elde edilen PTK kas gücü, inkontinans sıklığı ve Sosyal Aktivite İndeksi (SAİ) için Vizüel Analog Skala (VAS) ile değerlendirildiler.


İlk iki  grupta tüm değerlendirme parametrelerinde, tedavi  öncesine göre iyileşme görüldü (p<0.001). Her iki gruptaki iyileşme kontrol grubuna göre ileri derecede anlamlıydı (p<0.001) İki grubun sonuçları arasında perinometre değeri hariç anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Perinometre değerleri ikinci grupta birinci gruba göre daha iyiydi (p<0.001).


Sonuç olarak pelvik taban rehabilitasyon programında yer alan dijital palpasyon ve biofeedback yöntemleriyle öğretilen PTK egzersizleri, ped testi, perinometre, dijital palpasyon kas gücü, inkontinans sıklığı ve SAİ parametrelerinde belirgin bir düzelme sağladı. Bu nedenle PTK egzersizleri gerçek SÜİ tedavisinde kısa dönemde etkilidir; ancak biofeedback grubunda perinometre değerindeki düzelme daha fazladır.


Anahtar Kelimeler: Stres üriner inkontinans, pelvik taban kas rehabilitasyonu, biofeedback, perinometre


 


 


 


 


 


 


SUMMARY: Effectiveness of Biofeedback and Pelvic Floor Muscle Exercises for the Rehabilitation of Stress Urinary Incontinence in Short Term


We aimed to assess the effectiveness of pelvic floor muscle exercises (PFMEs) for the rehabilitation of genuine stress incontinence and results of the two methods of digital palpation and biofeedback for teach- ing the patients PFMEs was also compared in this study.


The study was done on fifty patients with urodynamically verified diagnoses of genuine urinary incontinence. This randomized, controlled clinical study consisted of three groups. All of the patients in three groups were on hormone replacement therapy. The first group of 20 patients were taught PFMEs via digital palpation and instructed to continue the exercises as a home programme. These patients were controlled in the outpatient clinic weekly for a follow up period of 8 weeks. The second group of 20 patients underwent PFMEs via biofeedback session lasted 20 minutes, three times a week for 8 weeks. The third group of 10 patients did not have any exercise programme. Each group of patients were evaluated with the following parameters initially and 8 weeks later: pad test, perineometry, muscle strength assessment with digital palpation, incontinence frequency and Visual Analog Scale (VAS) for social activity index.


All of the evaluation parameters revealed that the first two groups of patients were improved with respect to the pretreatment period. The results of these two groups were also significantly better than the third group of patients (p<0.001). The results of the first two groups were no better than each other except the value of perineometry (p>0.05). The values of perineometry in second group are better than those of first group (p<0.001).


As a result, PFMEs which were taught by way of biofeedback and digital palpation resulted in significant improvement of the parameters of pad test, perineometry, digital palpation muscle strength, incontinence frequency and social activity index. Hence, PFMEs were effective for the treatment of genuine urinary incontinence in short term but improve-ment of perineometry value is better in the group of biofeedback.


Keywords: Stress urinary incontinence, pelvic floor muscle rehabilitation, biofeedback, perineometry


 


* İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı


** İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı


 


GİRİŞ


International Continence Society (ICS); üriner inkontinansı, sosyal veya hijyenik bir problem olan ve objektif olarak gösterilebilen istemsiz idrar kaçırma durumu olarak tanımlamaktadır. Yaşam kalitesini bozarak hastanın sosyal yaşamını kısıtlayan ve psikolojik sorunlara neden olan üriner inkontinans tüm yaş grubundaki kadınları etkileyebilmektedir(1,2). Yaşlı kadın popülasyonunda üriner inkontinans prevalansı daha fazladır (%34-50)(3,4,5). Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de yıllık tedavi maliyetinin, hemşirelik bakımı ile birlikte yaklaşık olarak 16.4 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir(6).


 


Kadınlarda üriner inkontinansın en yaygın görülen tipi öksürme, gülme, ağır kaldırma gibi aktiviteler sırasında oluşan stres üriner inkontinans (SÜİ)’ tır. SÜİ ürodinamik olarak, detrüsör kontraksiyonu olmaksızın, intravezikal basıncın üretral kapanma basıncını aşması sonucu gelişen istemsiz idrar kaybıdır(6,7). Cerrahi tedaviden sonra nüks oranlarının %10-40 arasında bildirilmesi, cerrahinin yüksek morbidite potansiyeli taşıması ve yüksek maliyete sahip olması nedeni ile konservatif tedavi giderek önem kazanmaktadır(8). Rehabilitasyon programının amacı ise, pelvik taban kas (PTK) gücünü artırarak üretral stabiliteyi sağlamaktır. Rehabilitasyon programı kapsamında Kegel egzersizleri, vajinal konlar, elektriksel stimülasyon ve biofeedback yer almaktadır. Yan etki potansiyeli taşımamaları ve düşük maliyete sahip olmaları nedeni ile biofeedback kullanımı ve PTK egzersizleri SÜİ tedavisinde pelvik taban rehabilitasyon programı içinde yer almaktadır(9).


 


Bu çalışmamızın amacı dijital palpasyon ve biofeedback yöntemleriyle öğretilen PTK egzersizlerinin kısa dönemde etkinliklerini ve birbirlerine üstün olup olmadığını değerlendirmektir.


                  


GEREÇ VE YÖNTEM


İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Ürojinekoloji Polikliniği’ne idrar kaçırma şikayeti ile başvuran 50 hasta  ile çalışma tamamlandı. İdrar kaçırma şikayetlerinin başlangıç zamanı, kaçırma şekli (stres, urjensi, sıklık, noktüri vs), ve varsa günlük ped sayısı sorgulanarak kaydedildi. Jinekolojik açıdan değerlendirilen ve idrar sedimentleri, kültürleri incelenerek üriner enfeksiyon teşhis edilen hastalar tedaviye alındılar. Ürojinekoloji ünitesinde görevli hemşire tarafından idrar kaçırma sayısı ve şeklini belirtecek üriner günlük formları verildi ve öğretilerek  3 gün süreyle doldurmaları istendi. Tüm hastaların üroflovmetri, sistometri ve üretral basınç profilometri tetkikleri yapıldı. SÜİ tanısı konan 56 hastanın ped testleri yapıldı, perinometre ve dijital palpasyonla kas gücü değerleri ölçüldü, inkontinans anamnezleri alındı ve Vizüel Analog Skala (VAS) ile Sosyal Aktivite İndeks (SAİ) değerleri belirlendi.


 


Ped testi değerlendirmesi tedaviden önce ve tedavi bitiminden hemen sonra yapıldı. Ped testi kaçırılan idrar miktarını objektif olarak gösterir. Hasta pedini yerleştirdikten sonra çeşitli fiziksel aktiviteler yapar; bu esnada kaçırılan idrar miktarı ped tartılarak hesaplanır. 1 gram veya altında olması kür, pedin ıslak ağırlığının %50 veya daha fazla azalması ise düzelme olarak kabul edilir(10,11).


 


Perinometre; PTK gücünü objektif olarak değerlendirmek  amacıyla kullanılan  dinamometredir. Prob vajina içine doğru 3-3.5 cm ilerletilir ve hastadan PTK’ını kasması istenir. Normalde 30-60 cmH2O’lik bir basınç elde edilmelidir(4,10,12).


 


Dijital palpasyonla PTK gücü değerlendirilmesi litotomi pozisyonunda, tedaviden önce, tedavi bitiminde yapıldı ve aşağıda belirtildiği gibi derecelendirildi;


 


0/5: Kontraksiyon yok.


1/5: Kontraksiyon minimal ve 1 sn’den daha kısa sürer.


2/5: Kontraksiyon zayıf. Terapistin parmakları eleve edilemez ve 1-3 sn sürer.


3/5: Kontraksiyonla terapistin parmakları eleve edilebilir. Kontraksiyon 4-6 sn sürer ve hasta 3 tekrar yapabilir.


4/5: 7-9 sn süren güçlü kontraksiyon yapılabilir. Kontraksiyonla terapistin parmakları eleve edilebilir ve hasta 3 tekrar yapabilir.


5/5: 9 sn veya daha uzun süren güçlü kontraksiyon yapılabilir. Kontraksiyonla terapistin parmakları eleve edilebilir ve hasta hızlı kontraksiyonlar yapabilir. Dört kez tekrar edilebilir(10,13).


 


İnkontinans anamnezinde, inkontinans sıklığı aşağıda belirtildiği şekilde değerlendirildi:


1. Hemen her gün idrar kaçırma şikayeti olanlar.


2. Haftada birden çok idrar kaçırma şikayeti olanlar.


3. Haftada birden az idrar kaçırma şikayeti olanlar.


4. Yaklaşık ayda bir idrar kaçırma şikayeti olanlar(10).


VAS ile SAİ değerlendirmesinde  hastaların sosyal aktivitelere katılımı değerlendirildi. Bu katılıma 0 ile 10 arasında puan verdirildi. Sıfır puan sosyal aktivitelere katılım imkansız, 10 puan ise problem yok şeklinde ifade edildi(12).


 


Hastalara egzersizler öğretilmeden önce mesaneyi boşaltmaları ve rahat bir giysi seçmeleri önerildi. Egzersiz sırasında sırtüstü yatar pozisyonda iken dizlerini ve boyunlarını hafif fleksiyonda tutmaları istendi. Karın, kalça ve uyluk kaslarını gevşetmeleri, egzersiz sırasında vajina çevresindeki kaslarına konsantre olmaları önerildi. Hastalar dijital palpasyon ve biofeedback ile egzersiz öğretilen ilk iki gruba, bire bir yöntemi ile randomize edilerek ayrıldı. Bu iki grupta tedaviyi sağlık, yol sorunu ve ailevi nedenlerle tamamlayamayan hastaların yerine başka hastalar alınarak her iki grup 40 hasta ile tamamlandı ve yukarıda sayılan nedenlerle 6 hasta çalışmayı tamamlayamadı. 10 kişilik kontrol grubu ürojinekoloji ünitesinde hormon replasman tedavisi ile takip edilen SÜİ’lı hastalardan oluşuyordu. Yirmi kişilik 1. grupta yer alan hastalara dijital palpasyon ile egzersiz eğitimi verilerek, evde her gün çalışmaları istendi ve 8 hafta boyunca haftada bir gün kontrole çağrıldı. Beş saniye kasılı, daha sonraki 10 sn gevşek halde tutmaları ve iki hafta sonra 10 sn süreyle kasmaları ve 20 sn gevşek tutmaları istendi. Egzersizi doğru yapmayı öğrenen hastalara bu egzersizi günde 3 kez 10 defa tekrar yapmaları önerildi. Egzersizin doğru yapılması için hastaya “idrarınızı durduruyormuş gibi yapın” denildi. PTK’unu doğru kasmayı öğrendikten sonra verilen egzersizleri farklı pozisyonlarda ve değişik günlük aktiviteler (ayakta, otururken, telefonla konuşurken, otobüs beklerken, televizyon seyrederken v.b) sırasında yapmaları istendi.           


 


İkinci grupta yer alan yirmi hastaya, biofeedback yöntemiyle öğretilen PTK egzersiz eğitimi, haftada 3 gün 20 dakika süreyle toplam 24 seans olarak verildi. Hastalara tedaviden önce cihaz hakkında bilgi verilerek, tedavinin amacı ve tedavi süresince kendi rolleri anlatıldı. Biofeedback yöntemiyle egzersiz eğitimi, hasta litotomi pozisyonunda iken, Myomed-932 cihazı ile vajinal prob kullanılarak yapıldı. Çalışma sırasında myomed-932 cihazının EMG-pressure modu kullanıldı. Uygulamada sensitivite 360 hPa, threshold pressure 0 hPa, sensitivite 10 mv, threshold 1.5 mv değerleri kullanıldı. Her seans 20 dak. süren ve çalışma süresi 10 sn, dinlenme süresi 20 sn olan toplam 40 siklustan oluşuyordu.


 


On kişilik 3. grup ise herhangi bir tedavi programı verilmeden sadece HRT (2mg/gün Estradiol hemihidrat ve 1mg/gün Noretisteron asetat kombinasyonu) verilerek izlendi. Diğer iki grup da egzersizlere ilaveten aynı dozda HRT almaktaydılar.


 


İstatistiksel Analizler Statistical Package for Social Sciences (SPSS) bilgisayar programı ile One-Way Analysis of Variance (ANOVA), post hoc Tukey HSD ve Dependent Student-t testleri kullanılarak yapıldı. 


 


BULGULAR


Tedavi gruplarındaki hastalarımızın yaş, vücut ağırlığı, doğum sayısı, düşük sayısı arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0.05) (Tablo 1).


 


Her grubun kendi içinde tedavi öncesi ve sonrası değerlendirme parametreleri sonuçları karşılaştırıldığında, biofeedback ve dijital palpasyon grubunda tedavi öncesine göre ileri derecede anlamlı (p<0.001) bir iyileşme saptanırken, kontrol grubunda istatistiksel olarak anlamlı bir iyileşme saptanmadı (p>0.05) (Tablo 2). Tedavi sonrası her üç grup karşılaştırıldığında, tüm değerlendirme parametrelerinde iyileşme yönünde, egzersiz ve biofeedback grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı bir fark saptandı (p<0.001) (Tablo 3). Tedavi sonrası biofeedback grubunda perinometre ile değerlendirilen kas gücünde, dijital palpasyon grubuna göre anlamlı derecede iyileşme görüldü (p<0.001). Diğer değerlendirme parametreleri arasında ise iki tedavi grubu arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0.05).       


 


TARTIŞMA 


Günümüzde SÜİ tedavisinde konservatif tedavi yaklaşımları önemli bir yer tutmakta ve PTK egzersizleri bu tedavilerin temelini oluşturmaktadır. PTK egzersizleri ilk seçenek olarak kabul edilmesine rağmen, bir çok kadın kaslarını doğru bir şekilde kasmasını bilmemek tedir.


 


PTK egzersizleri ilk kez 1948 yılında Arnold Kegel tarafından tanımlanmıştır. Kegel, hastalarına vajinal palpasyonla pubokoksigeal kaslarını nasıl kullanmaları gerektiğini öğretmiş ve bunu ev programı şeklinde vermiştir. Kegel egzersizlerin doğru ve yeterli yapılmasının hastaların sürekli kontrol altında tutulmasıyla mümkün olduğunu belirtmiş ve yeterli kas tonusu elde edebilmek için 20-60 günlük bir zaman diliminde 20-40 saat progresif rezistif egzersiz yapılması gerektiği vurgulanmıştır(14). Kegel ve ark. bir çalışmalarında, 500 hastada uygun egzersiz programıyla %84 başarı elde ettiklerini bildirmişlerdir(15).


 


Yapılan bir çok çalışmada SÜİ’ta PTK egzersiz programlarının etkin oldu-


ğu gösterilmiştir(16,17,18,19,20). Çalışmaların çoğunda kısa dönem sonuçlar verilmiştir. Uzun dönem sonuçlarını veren çalışmaların bir kısmında ise hastaların önemli bir bölümünde sağlanan kontinansın devam ettiği ve semptomların kaybolduğu bildirilmiştir.  


 


Biofeedback kullanımında hastalar hem işitsel hem de görsel feedback yoluyla PTK’yı doğru bir şekilde kasmayı öğrenirler. İşitsel ve görsel sinyallerin birleştirildiği gelişmiş cihazlarla hastalara, intraabdominal basınç ve vajinal EMG kayıtları sürekli izletilerek PTK’ını kontrol etmeleri öğretilir. Bu amaçla Glavind ve ark. 37 hastada PTK’ını doğru bir şekilde kasmayı öğrenmede biofeedbackin rolünü araştırdılar. Hastalara biofeedbackle toplam 4 seans PTK egzersiz eğitimi verip bu egzersizlere evde devam etmelerini istediler. Hastalara, uygulama sırasında intraabdominal basınç ve vajinal EMG kayıtları sürekli izletilerek, intraabdominal basınç yükselmesinden nasıl sakınacakları öğretildi. Tedavi sonunda hastaların %78’inin PTK’ını doğru bir şekilde kasmayı öğrendiklerini ve %58’inin ise egzersizleri düzenli olarak yaptıklarını belirttiler(21).


 


Wilson 1948 yılında tesadüfen sistometrogram trasesinin vizüel feedback oluşturarak, stres üriner inkontinans veya urgensili hastaların yarısında semptomatik düzelme sağladığını saptamıştır(22). Shephard ve ark. SÜİ’ı olan 22 kadını randomize olarak iki gruba ayırmışlar; birinci gruba  sadece PTK egzersizi vermişler; ikinci gruba ise PTK egzersizlerini  biofeedback ile kombine ederek uygulamışlardır. Tek başına egzersiz uygulanan grupta iyileşme oranı %55 olarak saptanırken, biofeedback ile kombine edilmiş grupta bu oran %91’e ulaşmıştır(23). Burgio ve ark. SÜİ’lı iki grupta vajinal palpasyon veya biofeedbackle verilen PTK eğitiminin etkilerini karşılaştırmışlar; inkontinans sıklığındaki azalmayı egzersiz grubunda %51, biofeedback grubunda ise %75 oranında bulmuşlardır(24). Sherman ve ark. stres ve mikst üriner inkontinanslı 49 kadın askeri iki gruba ayırmışlardır. Sekiz hafta boyunca 23 hastaya biofeedbackle beraber PTK egzersizi, 16 hastaya ise yalnız PTK egzersizi verilmiştir. Tedavi sonrası tüm kadınlarda anlamlı bir düzelme olduğu görülmüştür(25). Henderson ve ark. biofeedback’in pubokoksigeus kas gücü üzerindeki etkilerini genç ve yaşlı hastalarda karşılaştırmak amacı ile yaptıkları çalışmalarında, her iki grupta da biofeedback kullanarak Kegel egzersizlerini öğretmişlerdir. Genç grupta %80’inde, yaşlı grupta ise %67’sinde SÜİ’ın elimine edildiğini bildirmişlerdir(26). Chen ve ark. hafif, orta ve şiddetli gerçek SÜİ’ı olan 72 hastada PTK rehabilitasyonunun etkinliğini araştırmışlardır. Ped testini, değerlendirme parametresi olarak, tedaviden önce ve tedavinin 3., 6., 12. ve 24. ayında (24 saatlik ve 1 saatlik) kullanmışlardır. Yirmidört ay  sonra hastaların %61’inde kür veya belirgin bir düzelme sağlanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları, SÜİ tedavisinde PTK rehabilitasyon programının, cerrahi tedaviye alternatif, etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir(27).


 


Berghmans ve ark. SÜİ’lı 40 hastada yaptıkları randomize kontrollü klinik çalışmada, tek başına PTK egzersizlerinin ve biofeedback ile kombine edilen PTK egzersizlerinin etkinliğini karşılaştırmışlardır. Hastalara toplam 20 seans tedavi uygulamışlar, 48 saatlik ped testinin her iki grupta da anlamlı olarak azaldığını, ancak gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığını belirtmişlerdir(28).


 


PTK rehabilitasyon programlarının ürodinamik parametreler üzerine etkili olmadığına dair çalışmaların varlığını dikkate alarak, çalışmamızda ürodinamik tetkikleri takip parametresi olarak kullanmadık(29,30). Elser ve ark. SÜİ ve urge inkontinanslı 204 hastada yaptıkları üç gruplu klinik çalışmada mesane eğitimi, PTK egzersizleri ve ikisinin kombine kullanımının ürodinamik parametreler üzerine etkili olmadığını bildirmişlerdir(29). Hirsch ve ark. üriner inkontinans tanısı almış toplam 33 hastada yaptıkları bir çalışmada hastalara, 6 ay boyunca günde 20 dakika EMG kontrollü biofeedback ile PTK egzersizi yaptırmışlardır. Tedavi öncesi ve sonrası günlük kullanılan ped sayısı, inkontinans ve işeme sıklığı, maksimum üretral kapanma basıncı ve stres esnasında basınç-iletim oranları, değerlendirme parametreleri olarak  kullanılmıştır. Tedavi sonrası günlük kullanılan ped sayısı, inkontinans ve işeme sıklığında tedavi öncesine göre anlamlı  farklı bulunmuş ve hastaların %85’inde kür veya düzelme kaydedilmiş; ürodinamik parametrelerde ise anlamlı bir düzelmenin olmadığı görülmüştür(30). Meyer ve ark. 18’i premenapozal ve 18’i postmenapozal olan, SÜİ’lı toplam 36 hastalık bir çalışma grubunda, 6 seans intravajinal elektriksel stimülasyon (ES) ve bunu takiben 6 seans biofeedback uygulamışlar; sonuçta %89’luk bir iyileşme oranı bulmuşlardır. Tedaviden önce ve sonra ölçülen intravajinal basınç değerindeki yükselme, premenapozal grupta ortalama 11 cmH2O, postmenapozal grupta ise ortalama 17 cmH2O olmuştur(31).


PTK kas gücündeki artışın dijital palpasyon grubunda ortalama 17 cmH2O, biofeedback grubunda 31 cmH2O, kontrol grubunda ise 1.3 cmH2O, civarında olduğunu gördük. Her iki grupta perinometre değerlerindeki artış kontrol grubuna göre istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı idi. Her üç grubun tedavi sonrası perinometre değerleri karşılaştırıldığında, biofeedback grubundaki artışın diğer iki gruptan; dijital palpasyon grubundaki artışın ise kontrol grubundan istatistiksel olarak ileri derecede anlamlı olduğunu saptadık. Ped testine göre, dijital palpasyon yöntemi kullanılan gruptaki hastaların %75’inde kür, %25’sinde ise düzelme, biofeedback yönteminin kullanıldığı grupta ise sırasıyla %80 ve %20 olduğu görüldü. Kontrol grubu olarak aldığımız hastaların hiçbirinde kür elde edemezken, düzelme oranının ise %20’de kaldığı tesbit edildi.


 


Susset ve ark. toplam 64 hastada ES ve biofeedbackin kombine kullanımının etkinliğini araştırmışlar ve bu tedavi programında başarı oranını %64 olduğunu bildirilmişlerdir(12).


 


Wyman ve ark. üriner inkontinanslı 204 hastayı üç gruba ayırarak mesane eğitimi, biofeedback yardımlı PTK egzersizi ve her iki yöntemin kombinasyonunu kullanarak, üç tedavi yönteminin etkilerini karşılaştırmışlardır. Takip parametresi olarak tedavi öncesi, sonrası ve tedavi bitiminden 3 ay sonra inkontinans sıklığı, yaşam kalitesi ve hasta memnuniyetini kullanmışlardır. Bu çalışmada üriner inkontinanslı hastaların tedavisinde kısa dönemde iyi sonuçların en iyi kombine tedavi ile sağlanabileceği bildirilmiştir(32).


 


Çalışmamızda subjektif değerlendirme kriteri olarak sosyal aktivite indeksi (SAİ) kullanıldı. SAİ, VAS ile değerlendirildi. Tedavi öncesi ve sonrası SAİ kullanarak yaptığımız değerlendirmede, egzersiz ve biofeedback gruplarında anlamlı iyileşme olduğunu saptarken; kontrol grubunda bir iyileşme olmadığını gördük. Tedavi sonrası her üç grubu karşılaştırdığımızda, egzersiz ve biofeedback gruplarında gözlemlediğimiz iyileşmenin kontrol grubuna göre ileri derecede anlamlı olduğunu; ancak bu iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olmadığını gördük.


 


Sonuç olarak pelvik taban kas rehabilitasyonunda yer alan dijital palpasyon ve biofeedback yöntemleriyle öğretilen PTK egzersizlerinin ped testi, perinometre ve dijital palpasyon kas gücü, inkontinans sıklığı, SAİ parametrelerinde tedavi sonrasında  anlamlı iyileşme sağladığı; dolayısıyla kısa dönemde SÜİ tedavisinde etkin olduğu sonucuna varıldı.


 


KAYNAKLAR


1. GjorupT, Hendriksen C, Lund E. Is growing old a disease? A study of the attitudes of elderly people to physical symptoms. Chron Dis, 1987; 40 (12): 1095-98.


2. Wyman JF, Fantl JA, Mc Clish DK, Bump RC. Comparative efficacy of behavioral interventions in the management of female urinary incontinence. Continence Program for Women Research Group. Am J Obstet Gynecol, 1998; 179 (4): 999-1007.


3. Diokno AC, Brock BM, Brown D. Prevalence of urinary incontinence and other urologic symptoms in the noninstitutionalized patient. J Urol, 1986; 136: 1022-25.


4. Morkved S, Bo K. The effect of post-natal exercises to strengthen the pelvic floor muscles. Acta Obstet Gynecol Scand, 1996; 75: 382-85.


5. Yarnel JWG, Leger AS. The prevalence, severity and factors associated with urinary incontinence in a random sample of the elderly. Age Ageing, 1979; 8: 81.


6. Bo K, Talseth T, Holme I. Single blind, randomised controlled trial of pelvic floor exercises, electrical stimulation, vaginal cones, and no treatment in management of genuine stress incontinence in women. BMJ, 1999; 318: 487-93.


7. De Lancey J. Stress urinary incontinence: Where are we now? Where should we go? Am J Obstet Gynecol, 1996; 175: 311 19 


8. Bent AE. Management of recurrent genuine stress incontinence. Clin Obstet Gynecol, 1990; 33 (2): 385.


9. Burns PA, Pranikoff K, Nochajski TH, Hadley EC, et al. A comparison of effectiveness of biofeedback and pelvic floor muscle exercise treatment of stress incontinence in older community-dwelling women. J Gerontol, 1993; 48 (4): 67-74.


10. Adams C, Frahm J. Geniourinary system. In Saunders Manual of Physical Therapy Practice. W.B. Saunders Company, Philadelphia, 1995: 459-504.


11. Laycock J, Green RJ. Interferential therapy in the treatment of incontinence. Physiotherapy, 1988; 74: 161-68


12. Susset J, Galea G, Manback K, Susset A. A predictive score index for the outcome of associated biofeedback and vaginal electrical stimulation in the treatment of female incontinence. J Urol, 1995; 153 (5): 1461-66.


13. Nygaard IE. Nonoperative management of urinary incontinence. Curr Opin Obstet Gynecol, 1996; 8: 347-50.    


14. Kegel AH. Progressive resistance exercise in the functional restoration of the perineal muscles. Am J Obstet Gynaecol, 1948; 56: 238-48.


15. Kegel AH. The nonsurgical treatment of genital relaxation: Use of the perineometer as an aid in restoring anatomic and functional structure. Ann West Med Surg, 1948: 2: 213-21.


16. Castleden CM, Duff HM, Witchell EP. The effect of physiotherapy on stress incontinence. Age ageing, 1984; 13: 235-37.


17. Shepherd A, Montgomery E. A pilot study of pelvic exercises in women with stress incontinence. J Obstet Gynaecol, 1983; 3: 201-02. 


18. Bo K, Talseth T. Five year follow up of pelvic floor muscle exercise for treatment of stress urinary incontinence: Clinical and urodynamic assessment. Neurourol Urodyn, 1994; 13 (4): 374-76.


19. Hahn IM, Fall M, Ekelund P. Long term result of pelvic floor training in female stress incontinence. BR J Urol, 1993; 72: 421-27.


20. Klarskov P, Nielson KK, Kromann AB. Longterm result of pelvic floor training and surgery for female genuine stress incontinence. Int Urogynecol J, 1991; 2: 132-35.


21. Glavnid K, Laursen B, Jaquet A. Efficacy of biofeedback in the treatment of urinary stress incontinence. Int Urogynecol J, 1998; 9: 151-53.


22. Wilson TS. Incontinence of urine in the aged. Lancet, 1948; 2: 374-77.


23. Shephard AM, Montgomery E, Anderson RS. Treatment of genuine stress incontinence with a new perineometer. Physiotherapy, 1983; 69: 113.


24. Burgio KL, Robinson JC, Engel BT. The role of biofeedback in Kegel exercise training for stress urinary incontinence. Am J Obstet Gynaecol, 1986; 154 (1): 58-64.


25. Sherman RA, Davis GD, Wong MF. Behavioral treatment of exercise-induced urinary incontinence among female soldiers. Mil Med, 1997; 162 (10): 690-94.


26. Henderson JS, Taylor KH. Age as a variable in an exercise program for the treatment of simple urinary stress incontinence. J Obstet Neonatal Nurs, 1987;16 (4): 266 72.


27. Chen HY, Chang WC, Lin WC, Yeh LS, et al. Efficacy of pelvic floor rehabilitation for treatment of genuine stress incontinence. J Formos Med Assoc, 1999; 98 (4): 271-76.


28. Berghmans LC, Frederiks CM, Bie RA, Weil EH, et al. Efficacy of biofeedback, when included with pelvic floor muscle exercise treatment, for genuine stress incontinence. Neurourol Urodyn 1996; 15 (1): 37-52.


29. Elser DM, Wyman JF, McClish DK, Robinson D, et al. The effect of bladder training, pelvic floor muscle training or combination training on urodynamic parameters in women with urinary incontinence. Continence Program for Women Research Group. Neurourol Urodyn, 1999; 18 (5): 42736.


30. Hirsch A, Weirauch G, Steimer B, Bihler K, Peschers U, et al. Treatment of female urinary incontinence with EMG controlled biofeedback home training. Int Urogynecol J Pelvic floor Dysfunct, 1999; 10 (1): 7-10.


31. Meyer S, Dhenin T, Schmidt N, De Grandi P. Subjective and objective effects of intravaginal electrical myostimulation and biofeedback in patients with genuine stress urinary incontinence. Br J Urol, 1992; 69 (6): 584-88.


32. Wyman JF, Fantl JA, McClish DK, Bump RC. Comparative efficacy of behavioral interventions in the management of female urinary incontinence. Continence Program for Woman Research Group. Am J Obstet Gynecol, 1998; 179 (4): 999-1007.


 


 


Yazışma Adresi / Correspondence:


Dr. Ayşe KARAN


İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi


FTR Anabilim Dalı


Çapa - İSTANBUL

Kabul Tarihi: Temmuz 2002