YAŞLILIK VE FİZYOTERAPİ

YAŞLILIK VE FİZYOTERAPİ

İçinde bulunulan her yaşın, kendine göre ayrı bir güzelliği vardır. Bu güzellik kavranabildiği ölçüde, geçen her yıl yıkıma neden olacak bir etken olarak değil, insanı olgunlaştıracak süreçler olarak düşünülür.

Geçen her yıl, geceye atılan adımlardır. Karanlığa varılacağı kesindir. Ve gece olduğunda yapılması gereken, ışıkları yapıp geceyi aydınlatmaktır.

"Yaşlıların sorunları çalışmaktan uzaklaşmak, bedensel çöküntü, zevk yoksunluğu ve ölüme yakınlıktır."   ÇİÇERO

"İhtiyarlık çağı onu iyi kullanmasını bilen için güzellikler ve mutluluklarla doludur."        SENECA

"İhtiyarladığımı hissetmekteyim. Vücudum değişmekte, yüz çizgilerim derinleşmekte. Ama ruhum, yıkık bir mabedin sütunlarını aydınlatan güneş gibi, bu harabeler üstünde berraklığını saklamaktadır."   IOCARDIE

Yanlış Mit’ler

“Yaşlandım, artık sahneden çekilmeliyim.”

“Yaşlanıyorum. O zaman mutlaka kendimde güçsüzlük hissetmeliyim.”

Geriatrik rehabilitasyonun temel amacı, en az yardımla kendi işlerinin yapabilmesinin sağlanmasıdır. Bunların başında yıkanma, giyinme, transfer ve tuvalet aktiviteleri gelir.

Yaşlı bir hastanın rehabilitasyon öncesi genel değerlendirmesi

Rehabilitasyon programını planlamadan önce, hastanın tüm yönleriyle değerlendirilmesi zorunludur. Sistemik bakı, mental durum, beslenme, kullandığı ilaçlar, sosyal ve fiziksel çevrenin değerlendirilmesi rehabilitasyonun başarısı için gereklidir. Klinik bakıyı basit laboratuvar incelemeleri izlemelidir. Anemi varlığında ileri araştırmalar ve tedavi yapılmalıdır. Hipopotasemi ve kalsiyum metabolizması bozuklukları dikkate alınmalıdır. EKG ve akciğer grafisi değerlendirilmelidir.

Sistemik fizik bakı

Tüm sistemlerin temel fizik bakısı yapılmalıdır. Özellikle mobilite bozukluğu ile ilgili olan nöromotor sistem, egzersiz toleransını sınırlayacak kalp ve akciğer bakılarına önem verilmeli, görme ve işitme de mutlaka değerlendirilmelidir.

  • Kardiyovasküler 

  • Kan basıncı (yatarken ve otururken), kalp yetmezliği kanıtları

  • Solunum 

  •  Havayolu obstruksiyonu

  • Gastrointestinal 

  • Barsak hastalıkları

  • Genitoüriner 

  • İnkontinans

  • Kan 

  • Anemi

  • Lokomotor 

  • Eklem,kemik hastalıkları, ayak bozuklukları

  • Sinir sistemi

  • Kas güçsüzlüğü, duyusal defisit

  • Görme

 

  • İşitme

 

Mental durum :

Hastanın mental durumunun ayrıntılı ve uygun şekilde değerlendirilmesi, fizik bakı kadar önemlidir. Bunun için, rehabilitasyon öncesinde basit psikometrik testleer uygulanmalıdır.

Yaşlı hastalarda demans, deliriyum gibi entellektüel bozukuklar yaygındır. Bunlar, rehabilitasyonu ve düzelme hızını önemli derecede etkiler. Hafif dereceli demans önemli sorun yaratmazken, daha şiddetli hastalar şaşkın ya da saldırgan olabilirler.

Depresif hastaların motivasyonu ve rehabilitasyona katılımı bozuktur. Bu hastalarda psikiyatrik yardım ve antidepresan ilaçlar yararlı olabilir.

Beslenme :

Yaşlıların büyük kısmı yeterince beslenirler ve bunlarda temel beslenme sorunu şişmanlıktır.

Obeziteyle birlikte ve bunun neden olduğu ya da arttırdığı osteoartroz (özellikle diz ve kalçada), bu durum rehabilitasyona daha fazla kötü yönde etki yapar.

Yaşlılarda zayıflama, orta yaşlardan daha zordur. Diyetisyen denetiminde yapılacak bir zayıflama rejimi çok önemlidir. Özellikle gonartrozlu yaşlı hastaların orta derecede kilo vermesi bile temel semptomları azaltabilir ve mobiliteye yardımcı olur.

Bazı yaşlılarda, özellikle alkoliklerde, yetersiz beslenme, kalori, protein ve vitamin alımında yetersizlik olabileceği de akıldan çıkarılmamalıdır.

İlaç tedavisi :

Rehabilitasyona başlanmadan önce, hastanın kullandığı tüm ilaçlar sorgulanmalı, bu ilaçların yararları ve zararları iyice karşılaştırılmalıdır. Hastalar, rehabilitasyon sırasında da ilaç yan etkileri açısından dikkatle gözlenmelidir.

Sedatif ve hipnotikler minimum doza indirilmelidir.

Güçlü diüretikler, uzun ve orta etkililere değiştirilebilir. Kalp yetmezliği kontrol altındaysa ve sinüs ritmindeyse digital tedavisi kesilebilir. Kesin endikasyon yoksa, vitamin/mineral desteği sürdürülmemelidir. Parkinson hastalığı ya da hipertansiyon tedavisinde yüksek doz ilaç kullanmaktan kaçınmalıdır.

Bu nedenlerle, geriatrik rehabilitasyondai uygun ilaç tedavisi çok önemli bir rol oynar. Sürekli akılda tutulması gereken bazı noktalar vardır :

  • İlaç tedavisi gerçekten gerekli midir ?

  • İlaç seçimi uygun is mudur?

  • Doz uygun mudur?

  • İstenmeyen yan etkiler nelerdir? Bunlar, beklenen yararlardan daha önemli midir?

Ilaçlar, mümkünse tek doz verilmelidir. Katı formları yutma zorluğu varsa, sıvı formlar seçilmelidir. İlaç kullanım şeması, hastaya açıkça yazılı olarak verilmelidir., ilaç kutularının üzerine büyük harflerle yazılmalı, her ilacın kullanım amacı açıklanmalıdır. Hastaların ilaç kullanımına uyup uymadığı, kalan tabletler sayılarak kontrol edilmelidir.

Hastaya, günlük ilaç kutusu sağlanmalıdır. Ilacın adı, dozu ve alınma zamanı kutuda açıkça yazılmalıdır. Ilaç kutusu, taşıma kolaylığı sağlaması için çok küçük olmamalı, tabletlerin şekli ve renginin görülebilmesi için şeffaf ve sert bir malzemeden yapılmış olmalıdır.

İlaç yan etkileri erken tanınarak, rehabilitasyona engel olmamaları sağlanmalıdır.

Yaşlı hastalarda sık kullanılan ilaçlara bağlı yan etkiler şunlardır :

Yan etki

İlaç

İştahsızlık

Digoksin, Levodopa

Konfüzyon ve uyku hali

Antikolinerjikler, antikonvülsanlar, antidepresanlar, antihistaminikler, benzodiazepinler, digoksin, hipnotikler, levodopa, metildopa, fenotiazinler, steroidler

Kabızlık

Antikolinerjikler, kodein, morfin

Depresyon

Levodopa, metildopa, reserpin

D.mellitus

Steroidler, tiazidler

Deri döküntüsü

Ampisilin, sulfonamidler,

nadiren bazı öteki ilaçlar

Sıvı retansiyonu

Karbenoksolon, östrojenler, fenilbutazon, steroidler

Orofasiyal diskinezi

Levodopa, fenotiazinler

Postüral hipotansiyon

Antihipertansifler, benzodiazepinler, diüretikler, levodopa, fenotiazinler, trisiklik antidepresanlar

Ağız ülserasyonu

Emepronyum

Bulantı ve kusma

Kotrimoksazol, digoksin, levodopa, morfin, nitrofurantoin, östrojenler

Sosyal ve çevresel faktörler :

Hastanın sosyal ve çevresel sorunlarının değerlendirilmesi, rehabilitasyonun hedeflerinin ya da temel amaçlarının gerçekleştirilmesinde temel rol oynar.

Hastanın ailesiyle ilişkileri, geçmişte verdikleri ve verebilecekleri destek belirlenmelidir. Bu nedenle, rehabilitasyon takımında sosyal hizmet uzmanı da yer almalıdır.

Yaşlı hastaların bir kısmı yalnız yaşarlar ya da akrabalarının bakımından/ilgisinden yoksundurlar. Bu hastaların temel gereksinimlerinin karşılayacak beceri düzeyine ulaştırılmaları zorunludur.

Hastanın fiziksel çevresi ve evi ayrıntılı olarak öğrenilmelidir. Bazan evini ziyaret etmek gerekli olanilir. Rehabilitasyon takımının üyesi olan uğraşı terapisti, gerekli donanımın sağlanmasında yardımcı olacaktır. Hastanın evi, tüm yönleriyle değerlendirilmelidir. Merdivenler, banyo ve tuvalet donanımları, mutfak, ısınma, aydınlanma, havalanma donanımları kullanışlı hale getirilmeli, olası kaza riskleri minimuma indirilmelidir.

Hasta tüm konularda bilgilendirilmeli, tüm sorunlarına açıklık getirilmelidir. Temizliği kim yapacak, alışverişe kim gidecek gibi önemli konular düşünülmeli ve çözüm getirilmelidir. Ancak, yine de dağınık ve mutlu bir yaşlının yaşam kalitesinin, temiz ve mutsuz birinden daha iyi olabileceği, önceliğin kişinin kendini nasıl mutlu hissettiğinde olduğu unutulmamalıdır.

Geriatrik rehabilitasyonu kısıtlayan bazı faktörler vardır :

İleri fiziksel özürlülük durumu

İleri duyusal bozukluk (özellikle görme)

Psikiyatrik ve emosyonel sorunlar

Mental düzey düşüklüğü

Başka hastalıkların birlikteliği

Uygun olmayan ilaç tedavisi (ilaçy yan etkileri)

Obesite ya da kaşeksi

Rehabilitasyon için yetersiz olanaklar

Bu faktörlerden düzeltilmesi mümkün olanlar egzersiz programına başlamadan önce düzeltilmelidir. Gerekiyorsa, gözlük ve işitme cihazları kullanılmalıdır.

GERİATRİK REHABİLİTASYONDA TEMEL KURALLAR

  1. Yaşlıların öğrenmesi yavaş, motor yetenekleri az ve yorulması kolaydır. Yaşlı kişilerin egzersiz programlarında bunlar dikkate alınmalıdır.

  2. 65 yaş üzerinde %5, 80 yaş üzerinde %20 sıklıkta demans görülmektedir. Orta derecede ya da ciddi demansı olan kişiler rehabilitasyon programlarına uyum sağlayamazlar. Çünkü kısa süreli bellekler çok zayıflamıştır. Ancak, ailesinin uygun bakım konusunda eğitilmesi için rehabilitasyon programlarına alınmaları düşünülebilir.

  3. Yaşlı hastanın psikolojik durumu rehabilitasyonu engelleyebilir. Yaşlıların çoğunda depresyon görülebilir. Bu durum, egzersiz programına katılımı önemli ölçüde etkiler.

  4. Yaşlı kişilerin nedensiz şekilde günü gününe uymayabilir. Bir gün çok canlı, ertesi gün halsiz ve bitkin olabilirler. Bu garip fenomenin nedeninin yaşlılardaki genel fiziksel kötüleşmeye bağlı olup olmadığı bilinmemektedir.

  5. Yaşlı kişilerin fonksiyonel kısıtlılıkları olduğu ve genç erişkinlere göre daha dar bir güvenlik sınırları olduğu bilinmelidir. Bazan risk alıp, iyiye götürmeye çalışmaktansa, varolan fonksiyonu korunmakla yetinilebilir.

  6. Egzersiz kas gücü ve enduransını arttırır. Ancak, egzersizlerin yoğunluğu ve direnç yavaş yavaş arttırılmalı, birden yüklenilmemelidir.

  7. Egzersiz programları, fiziksel eforlara alışkın olmayan yaşlıları çok yorabilir ve egzersiz sonrası ağrı-sızılarda, yorgunlukta artış yaşlının egzersizlere katılımını engeller.

  8. Artrozlu yaşlılarda istirahat ve aktivite arasında denge kurmak çok önemlidir. Yaşlı artrozlu hastaların tedavi programlarına katılımlarının daha iyi olduğu belirtilmektedir. Yaşlılar uzun süreli egzersiz ve aktivite programları açısından daha sabırlı ve itaatkardır.

  9. Yaşlılar, sıklıkla direnç gösterdikleri baston, yürüteç gibi yardımcı cihazların kullanımı konusunda ikna edilmelidir.

  10. Egzersiz sonrası kas ve eklem ağrılarında ortaya çıkabilecek olan bir artış yaşlı bir hastanın cesaretini kırabilir. Bu nedenle egzersizlerin ağırlığı yavaş yavaş arttırılmalıdır.

  11. Yaşlılarda submaksimal aerobik egzersizler yaptırılmalıdır. Aerobik kapasiteyi geçen egzersizler, laktat artışı nedeniyle yaşlının kendini çok yorgun hissetmesine, isteğinin kırılmasına ve böylece istenilen etkilerin elde edilememesine neden olur.

  12. Yaşlılarda fiziksel dekondüsyon nedeniyle kondüsyon egzersizleri verilir. Bu egzersizlerde tüm kas gruplarının aktiviteye katılması amaçlanır. Bunun için en sık kullanılan yöntemlerden biri bisiklet ergometredir. Yaşlılarda, olası görme ve denge sorunları nedeniyle yürüme bandı kullanımı önerilmemektedir.

  13. Oksijen desatürasyonu varsa, egzersiz sırasında destek oksijen kullanımı önerilebilir.

  14. Yaşlılar susuzluk hissini gençlere göre daha az farkederler ve kolayca dehidrate olabilirler.

  15. Egzersiz programı çizilmeden önce, kardiyopulmoner sistemlerin gözden geçirilmesi gereklidir.

  16. Egzersizler sırasında kardiyovasküler sisteme olan yüklenme düşük düzeyde tutulmalıdır. Bu konuda en emin yol egzersiz sırasında yaşlıyı EKG ile izlemektir. Yaşa göre ayarlanmış maksimal kalp hızından da aynı amaçla yararlanılabilir. 60 yaşın üzerinde maksimal kalp hızı 130/dk olarak verilmekte, egzersizler sırasında bunun %80’inin üzerine çıkılmadıkça kardiyak komplikasyonlara rastlanmadığı bildirilmektedir.

  17. İzometrik egzersizler, kardiyovasküler sistemin yükünü arttırabilir. Bu nedenle, izotonik ya da izokinetik egzersizler seçilmelidir.

  18. İzotonik ve izokinetik egzersizler izometriklere, yardımlı aktif egzersizler de germe egzersizlerine yeğlenmelidir.

  19. Yük binme açısından sınırlama söz konusuysa, su içi egzersizler verilebilir.

  20. Yaşlı kişilerde hız ve kuvvet arttırıcı egzersizler risklidir. Bu nedenle dayanıklılık egzersizleri tercih edilmelidir.

  21. Egzersizden önce ve sonra nabız ve kan basıncı kontrol edilmeli, güvenli sınırların dışında değerler bulunduğunda egzersiz programı değiştirilmeli ya da bırakılmalıdır.

  22. Hastalar egzersizi durduracakları zamanı bilimelidirler : sıkıntı, huzursuzluk, nefes zorluğu, göğüs ağrısı, çarpıntı ortaya çıkarsa egzersiz hemen sonlandırılmalı ve doktor kontrolu yaptırılmalıdır.

  23. Antihipertabsif ve sedatif kullanan yaşlılarda denge kaybı, sersemlik hissi gibi yakınmalar olabilir. Egzersiz sırasında bu açıdan gözlenmeleri ve dengesizlik hissettiklerinde tutunmaları ya da oturmaları konusunda uyarılmaları gereklidir.

  24. Egzersiz sonrası yorulmayacak ve ertesi gün egzersizlere dinç ve ağrısız başlayacak yoğunlukta bir egzersiz programı düzenlenmelidir. Egzersizler dinlenme araları ile bölünmelidir. 10 sn gibi kısa tutulan aktivite sürelerinin aralarında bu sürenin en az 2-3 katı uzunlukta dinlenme araları bulundurulmalıdır.

  25. Düzenli dinlenme molaları olan kısa egzersiz dönemleri şeklinde uygulanmalıdır. Dinlenme periyotları sırasında laktat düzeyinin yükselmesi önlenmiş olur ve yaşlılar bu tip egzersizi daha iyi tolere ederler.

  26. Hastalar, egzersizden 2 saat önce ve 1 saat sonra fazla miktarda yiyecek yemekten kaçınmalıdır.

  27. Yaşlı hastaların fazla sıcak ve soğuğa uyum yetenekleri düşüktür. Sıcak ortamda egzersiz sırasında dehidratasyon oluşmaması için dikkatli olunmalıdır. Soğukta da uygun giysilerle korunma sağlanmalıdır. Fazla sıcak ve soğukta egzersizlerin yoğunlukları düşük olmalıdır.

  28. Egzersizlere başlamadan önce ısınma egzersizleri ve bitirirken de soğuma egzersizleri yapılmalıdır. Yaşlı kişide azalmış fleksibilite nedeniyle oluşabilecek yumuşak doku zorlanmalarından kaçınmak için egzersizlere ısınma ve germe egzersizleri ile başlanmalı, soğuma egzersizleri ile bitirilmelidir.

  29. İnaktivite döneminden sonra yapılacak olan hafif ısınma egzersizleri, nöromuskuler koordinasyonu tekrar sağlar ve böylece performansta olabilecek yanlışlıklar nedeniyle yumuşak doku zorlanmalarının önüne geçilmiş olur. Egzersiz dönemi sonrasında, birkaç dakika sürdürülecek olan hafif aktivite, egzersizle ortaya çıkan metabolitlerin uzaklaştırılmasına yardımcı olacak düzeyde intramuskuler dolaşımı sağlar.

  30. Çok sıcak duş ya da banyo yapılmamalıdır. Çünkü kardiak fonksiyonlara zararı olabilir ve senkopa neden olabilir.

  31. Yaşlı birey, hastalandığı zaman egzersizlere ara vermelidir. Egzersiz, dehidratasyonu arttırabilir ve olasılıkla zaten var olan vücut ısısının artmasına neden olabilir.

  32. Denge ve koordinasyon bozukluğu varsa, bu kısıtlanmaların rehabilitasyonunu takiben egzersiz programına başlanmalıdır.

  33. Denge bozukluğu yaşlının düşmesine neden olabilir ve bu da ardından ölüme dek uzanabilecek bir seri komplikasyonun başlangıcını oluşturabilir. Günlük yaşamda hastaya baston ya da diğer yürüme yardımcıları verilmelidir. Yaşlının dengesini arttırmaya yönelik egzersizler programa dahil edilmeli, öte yandan da egzersizler sırasında düşmenin engellenmesi için gerekli güvenlik önlemleri alınmalıdır. Bunların başında, düz bir zeminde ve yeterince aydınlatılmış bir ortamda egzersiz yapılması gelmektedir.

  34. Düşmeler ve kazaların önlenmesi : İleri yaşlarda düşmeler oldukça yaygındır. Bunların nedenleri çoğu zaman iyi bir şekilde araştırılmaz. Düşmeler başta kırıklar olmak üzere çeşitli fiziksel etkiler yanısıra, dramatik psikolojik etkilere de yol açabilir. 60 yaşın üzerinde düşme insidansı, özellikle kadınlarda ve eve bağlı yaşayanlarda artmaktadır.

    Yaşılarda düşmenin en sık nedenleri şöyle sıralanabilir

    Sinir sistemi

    İnme, epilepsi, parkinsonizm, otonomik disfonksiyon, ileri derecede görme bozukluğu, vestibular mozukluk

    Senkop

    Miksiyon,defekasyon, öksürük

    Kardiyovasküler sistem

    Geçici iskemik atak, anemi, myokard enfarktüsü, kardiak aritmiler, pulmoner emboli

    İlaçlar

    Sedatifler, trankilizanlar, hipnotikler, hipoglisemik ajanlar, kalp hızı ya da katdiyak output’u etkileyen ilaçlar

    Genel düşkünlük ve debilite

     

  35. Yaşlılarda düşme insidansı birçok nedenden dolayı sıktır. Görme, denge, yürüme bozuklukları, ortostatik hipotansiyon, ilaç yan etkileri bunlar arasında sayılabilir.

  36. Kazalardan kaçınma : Kaza olasılığının azaltılması yaşlıların bakımında çok önemli bir noktadır. Ölüme neden olan kazaların yarıya yakını 65 yaşın üzerindedir ve bunların yaklaşık %80’I evde olmaktadır. Bunun yanısıra fraktür ve yanıklar da önemli sakatlığa yolaçar ve bunlar rehabilitasyonu engelleyebilir. Serebral yetmezlik, immobilite, uygunsuz ilaç tedavisi, duyusal bozukluk, özellikle görme bozukluğu kaza riskinde artışa neden olur.

  • Evde çok sayıda potansiyel kaza riski vardır. Kötü mimari dizayn, dar merdiven basamakları, evin içinde fazla sayıda basamak ve eşiklerin olması, uygunsuz banyo ve tuvalet donanımı bunların başlıcalarıdır. Bu sık kaza nedenleri gerekli düzeltmelerle olabildiğince iyi şekilde giderilmelidir. Yine kaza riskini azaltacak bir dizi önlemler alınmalıdır. Evin yeterince aydınlatılması sağlanmalı, zemin materyali ya da halıların kayması engellenmelidir. Elektrik kabloları takılıp düşmeyi engelleyecek şekilde döşenmelidir. Yataklar kolayca yatılıp kalkılabilecek yükseklikte olmalıdır. Isınma ve yemek pişirme sırasında, yangına yol açmayacak donanımlar kullanılmalı, uygun şekilde düzenlenmelidir.

  • Sandalye ve yatak yükseklikleri uygun olmalıdır.

  • Terlik yerine ayakkabı giyilmeli, yatakta haşlanma riski nedeniyle sıcak su torbası yerine elektrikli battaniye kullanılmalıdır (ancak, bu da özellikle inkotinanslı kişilerde risklidir).

  • Rehabilitasyon çalışmalarında hastanın dengesinin sağlanması için özen gösterilmesi, kaza riskini azaltma açısından çok önemlidir.

  1. Yaşlılarda ayaklarda çeşitli nedenlerle ağrılar ve deformitelerle sık karşılaşılır. Özellikle yürüyüş egzersizlerinde önemli bir sorun yaratacak bu sorunlar, önceden saptanıp çözümlenmeli; uygun bir ayakkabı ve ayak hijyeni sağlanmalıdır.

  2. Yaşlıların görmesi sıklıkla bozuktur. Egzersiz yapılan yer iyi aydınlatılmalı, yüzeyin düz olmasına özen gösterilmeli ve böylece olası kazaların önüne geçilmeye çalışılmalıdır. Işitmesi bozuk yaşlılar, egzersizlerini trafiğe kapalı alanlarda yapılmalıdır.

  3. İnkontinans : Yaşlı hastaların rehabilitasyonunda inkontinansın tedavisinin önemli bir yeri vardır. Hastanın eve dönüşünü engelleyen nedenlerin başında yeralır. Bu nedenle, inkontinans nedenleri ortaya konulmalı ve çözümlenmelidir.

İdrar volümü fazlaysa diüretik kullanımı, kontrolsuz diabet, kronik böbrek yetmezliğinin poliürisi ya da aşırı sıvı alımı gibi nedenler arasında ayırım yapılmalıdır. Gerçeş stres inkontinans, zorlu aktivite ya da öksürme sırasında ortaya çıkar ve yaşlı kadınlarda görece olarak nadirdir ve genellikle anstabil mesane ya da prolaps durumlarında görülür. İdrar volümü normalse ve inkontinans sadece gece ortaya çıkıyorsa aşırı sedasyon ya da immobilite bunun nedeni olabilir. Bunun prognozu, gece-gündüz olandan çok daha iyidir.

Başlangıçta inkontinansın akut hastalıklar sırasında görülen geçici tip mi olduğu, yoksa bunların dışındaki nedenlerle oluşan sürekli tip mi olduğu ayırt edilmelidir.

Üriner inkontinansın nedenleri

Geçici

Diürez

Diüretikler

 

 

Kontrolsuz diabet

 

 

Kronik böbrek yetmezliği

 

Akut hastalık

± Akut serebral yetm

 

 

± Uygunsuz ilaç kullanımı

 

Lokal nedenler

Üriner enfeksiyon

 

 

Fekal tıkaç

 

Psikolojik

Depresyon

 

Çevresel

Tuvalete ulaşamama/bulamama

Sürekli

Diürez

 

 

Lokal nedenler

Senil vajinit

 

 

Mesane/Uterus prolapsusu

 

 

Fekal tıkaç

 

 

Prostat hipertofisi, karsinomu

 

 

Postprostatektomi (kanal daralması)

 

 

Mesane divertikülü, taş, tümör

 

Nörolojik

İnme (Anterior serebral arter sendromu)

 

 

Kronik serebral yetm

 

Psikolojik

Depresyon

 

İmmobilite

Szg osteoartrit, Parkinsonizm

Fekal inkontinans : Fekal inkontinans da, üriner inkontinansa benzer bir sorundur. Rehabilitasyon çalışmalarını etkili olması için nedenlerinin ortaya koyulması ve tedavisi gereklidir.

Fekal inkontinans nedenleri :

Şekilsiz feçes

Akut diare (özellikle barsak enfeksiyonları)

 

Divertiküler hastalık

 

Kolorektal karsinom

 

Fekal tıkaç (sahte diare)

 

Purgatifler ya da öteki ilaçlar

Şekilli feçes

Kronik serebral yetmezlik

 

Depresyon

 

Terminal hastalık