Omurilik Yaralanmaları

Omurilik yaralanmalarının %60’ı 30 yaşın altındadır. Genç erişkin erkeklerde daha sıktır. Türkiye’de olguların %85’inin sebebi trafik kazaları ve düşmelerdir. Omurilik yaralıların 2/3’ü paraplejik (bacaklarda felç), 1/3’ü tetraplejiktir (kol ve bacaklarda felç).

Omurilik yaralanmalı hastaların en çok merak ettikleri şey yürüyüp yürümeyecekleridir. Rehabilitasyonla bütün hastalarda önemli fonksiyonel kazanımlar olur, ancak bu yürüme düzeyinde olmayabilir. Omurilik yaralanmasının seviyesi, yaralanmanın tam ya da kısmi olması, hastanın yaşı ve eşlik eden hastalıklar ambulasyona (hareketlenmeye, yer değiştirmeye) etkili faktörlerdir. Beyine yakın seviyelere göre alt seviyelerdekilerin, tam olanlara göre kısmi olanların, yaşlılara göre gençlerin ve başka hastalığı olmayanların hareket etme şansı daha yüksektir.

Başlangıçtan itibaren eklem sertliklerini (kontraktür) önlemek ve spastisiteyi bastırmak için hastaya uygun pozisyon verilir. Gevşek dönemde günde bir, spastik dönemde günde 2-3 kez pasif hareket açıklığı egzersizleri yaptırılır. Yatak yaralarını önlemek için 2 saatte bir pozisyon değiştirilmelidir. Potansiyeli olan hastalara gelişme sağlandıkça adım adım yatak içinde yer değiştirme, oturma, tekerlekli sandalyeye geçme, ayakta durma, denge, yürüme, iş uğraşı eğitimleri verilir. Omurilik yaralanmalı hastaların çoğu, en azından başlangıçta, yatarak rehabilite edilir. Hasta ambule oldukça ayaktan tedaviye alınabilir. Robotik rehabilitasyonla hastayı daha erken ayağa kaldırmak ve yürüme eğitimi vermek mümkün olabilir.