Serebral Palsi Hastası 3 Üniversite bitirdi 3 Kitap yazdı

Ankara'da doğumundan hemen sonra geçirdiği 'sarılık' sonucu Serebral Palsi (beyin felci) hastalığına yakalanan, el ve ayaklarını kullanamayan Mustafa Oğuz Mucurluoğlu (47), 3 üniversite bitirip 3 kitap yazdı.

Çankaya ilçesinde oturan Mustafa Oğuz Mucurluoğlu, doğumundan hemen sonra geçirdiği 'sarılık' nedeniyle beyin felci geçirdi. El ve ayaklarını kullanamayan Mucurluoğlu, tedavisinin ardından tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdürmeye başladı. İlk, orta ve lise eğitimini başarıyla tamamlayan Mucurluoğlu, daha sonra üniversite okumaya karar verdi. Önce Gazi Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Çevre Teknikerliği bölümünü bitiren Mucurluoğlu, daha sonra Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve İşletme bölümlerinden mezun oldu. Ağzı ile tuttuğu kalem ile yazı yazan ve yine bu şekilde tuttuğu çubuk ile bilgisayar kullanan Mucurluoğlu, arkadaşlarının yardımı ve annesinin desteği ile 'Sarı Yalnızlık', 'Sevgililer Günü'nde Hiç Randevum Olmadı' ve 'Dinle Kardeşim' isminde 3 kitap yazdı. Azmi ile dikkat çeken Mucurluoğlu, hala aynı üniversitenin felsefe bölümünde eğitimini sürdürüyor.

'HAYATA TUTUNMAYI ASLA BIRAKMIYORUM'

Yenimahalle Belediyesi İnsan Kaynakları Bölümü'nde çalışan ve annesiyle birlikte yaşayan Mucurluoğlu, engellerin hayatını etkilemesine izin vermediğini belirtti. Her yaşantının kendi içinde çok değerli olduğunu söyleyen Mucurluoğlu, " 'Örnek olmak' yerine 'dikkat çekmek' kelimesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Evet, bu dikkati çekene kadar çok zorluklar çektik. Mimari yapılardan tutun, dışlanma noktasına kadar birçok noktada olumsuzlukla karşılaştık. Ama bizim en büyük şansımız kendimizi geliştirebilmemiz ve bu esnada edindiğimiz dostlarımız, çevremiz, yakınlarımız. Bu yüzden mücadele ederek kazanılan her şeyin değeri vardır. Hayata tutunmayı asla bırakmıyorum" dedi.

'BİRÇOK ŞEYE ÖNCÜLÜK ETMİŞ DURUMDAYIM'

Annesi Meral İpek ile birlikte hayatı göğüsleyen Mucurluoğlu, beste yapmayı, yazı yazmayı ve kitap okumayı çok sevdiğini söyledi. Annesinin kendisine, 'seni çok dışarıya çıkartamıyorsam, dışarıyı senin ayağına getiririm' dediğini belirten Mucurluoğlu, şöyle konuştu:

"Annem bunu benim için hep sağlamıştır. Akülü tekerlekli sandalyemle evin birçok işini hallediyorum. Üniversiteye beni hep annem götürdü. Bir arabamız var, bağışlarla alınmıştı. İş yerine de annem götürüp getiriyor. Bazen ben metro ve otobüs gibi ulaşım araçlarını kullanarak gidiyorum. Otobüslere çoğu zaman özellikle binmeyi tercih ediyorum. Binmem gerekmese bile binmek istiyorum ki; toplumun gözü önünde bizlerin görsel olarak varlığımızı ortaya sunabilmek için. Bu esnada eğer o otobüs şoförleri ya da muavinler problem çıkardığı takdirde bunları gerekli yollarla cezalandırılmasını sağlayarak birçok şeye öncülük etmiş durumdayım."

Mucurluoğlu, diğer engelli insanlara akıl vermekten her zaman kaçındığını ifade ederek, "Biliyorum ki birçok arkadaşımın yaşam koşulları değişik, bu sağlıklı veya engelli olması gibi ayrım gözetmeksizin, her insanın kendi yaşamı farklıysa, bu yaşamların farklılığından dolayı. Sadece şunu söyleyebilirim; şartları ve koşullarını zorlayarak hayatın içinde olmaları yeterli gibi geliyor" diye konuştu.